En Son Haberler
Türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Öğrenci Bursları Artışı 1 Ocak 2013'de

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, 1 milyon 250 bin öğrenciye verilen burs ve kredi rakamını 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren artıracaklarını söyledi. Kılıç, "Rakamla ilgili Maliye Bakanlığı ile görüşmelerimiz devam ediyor. Tahminimce enflasyon oranına paralel bir artış gerçekleştireceğiz.” dedi. TV8’de Erkan Tan’ın konuğu olan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, gündemi değerlendirdi. Alternatif Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na biber gazı sıkıldığını hiç kimsenin görmediğini belirten Kılıç, "Ana Muhalefet Genel Başkanı’na biber gazı sıkıldığını hiç kimse görmedi. Biraz bu işin propagandası yapılıyor gibi. Muhalefetin Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına itiraz eden olmadı. 29 Ekim kutlamalarını engellemeye çalışan hiç kimse de olmadı. Ankara’daki müdahalenin orijini başka bir şeydir. Önceden izin almayacaksınız, yasal başvuru yollarına girmeyeceksiniz, valilik tarafından gösterilen yerleri ve sınırları belirlenmiş 8 ayrı gösteri ve toplanma adresini kullanmayacaksınız, her şeye rağmen 'ben bir güzergâh tayin ettim ve buradan istediğim yönde yürümeye devam edeceğim' diye bir dayatmada bulunacaksınız. Nihayetinde burası demokratik bir cumhuriyetse, o cumhuriyetin kurum ve organları savunma refleksini mutlaka ortaya koyacaktır.” dedi. “ANITKABİR KİMSENİN ŞOV ALANI OLAMAZ” Hipodrom ve Anıtkabir'in bayram kutlamalarının önemli simgeleri arasında olduğunu belirten Kılıç, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bazı zamanlar vardır ki iktidarı ve muhalefeti, askeri ve sivili ile herkesin bir araya gelmesini gerektirir. Milli ve dini bayramlar böyle zamanlardır. Anıtkabir’e yapılacak ziyaretleri de bu kapsamda değerlendirmek gerekir. Anıtkabir kimsenin ideolojik eylem alanı değildir. Hiç kimsenin kendine açık başkalarına kapalı gösteri veya şov alanı değildir. Anıtkabir’i bir siyasal partinin, bir dünya görüşünün adeta eylem alanına çevirmek hiç kimsenin hakkı değildir, CHP’nin de hakkı değildir.” “TENİS TURNUVASINDA YAŞANANLAR KURGULANMIŞ BİR PROTESTOYDU” Tenis turnuvasında bakanların protesto edilmesini de değerlendiren Kılıç, “Tenis turnuvasındaki protesto gösterisini tamamen kınıyorum. Islıklayanların neyi ıslıkladıklarını bilmeksizin yaptıkları bir eylemdi. İktidar mensuplarını kınama ya da protesto eylemi değildi. Tamamen örgütlü ve bilinçli, orayı sabote etmek üzere oraya götürülmüş ya da gönderilmiş sınırlı bir grubun protesto gösterisiydi. Özel olarak tenis organizasyonunu protesto etmek ve 160 ülkede canlı yayınlanan tenis şovu sırasında Türkiye’yi mahcup etmek üzere kurgulanmış bir gösteriydi.” diye konuştu.

İzmir Zenci Mahallesi - İzmir'in Türk Zencileri

İzmir'deki zenci mahallesini merak edenler için işte o ilginç yer.

Bedelli Askerlik Çıktımı ? Paralı Askerlik Çıkacak mı ?




Bedelli askerlik bir çok kişinin istediği bir o kadar kişininde istemediği bir olay…Bedelli askerlik dediğimiz şey devlete yardım amacıyla belirli bir ücret ödeyerek vatandaşlık görevlerinden bir tanesi olan askerlik görevini çok kısa bir süre içerisinde yapmaktır.

Normal askerlik süresi 15 ay iken bedelli askerlik sayesinde sadece bir ay gibi bir süre askerlik yapmak bir çok kişi için kulağa hoş gelebiliyor ama bu durumun gerçekleşmesi için elinizi cebinize atmanız bir araba parası kadar para harcamanız gerekiyor.

Para veremeyecek durumdaki kişiler ise bedelli askerliğe pek sıcak bakmıyorlar.Askerliğini herkesin eşit şartlarda yapmasını istiyorlar.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin askere olan ihtiyacı için bedelli askerliğin olmayacağını söylediler.Askerliğinizi kısa veya uzun dönem yapmak zorundasınız.

Bir bakıma bence bedelli askerlik olsa çok güzel olurdu.Hayatının çeyreğini okuyan sonrada zar zor iş bulan birisi tam herşeyi rayına oturttum derken birde bakıyor askerlik çağı geliyor.Üniversite mezunları her ne kadar kısa dönem askerlik yapsada normal kişilerle onlarında askerlik süresi eşit tutulacak diye haberlerde dinledim.

Dövizli Mobil Askerlik Nedir ? Dövizli Askerlik Yurtdışı Ülkeleri


ABD, Avustralya gibi uzak ülkelere Türk eğitim birlikleri gönderilecek. Yükümlüler de, Türkiye'ye gelmeden askerlik görevlerini, bulundukları ülkedeki Türk birliğinde yapacak.

Milli Savunma Bakanlığı, yurt dışındaki Türk vatandaşlarının yararlandığı ''Dövizli Askerlik'' sisteminde değişikliğe gidiyor. Yeni proje ile özellikle ABD, Avustralya gibi uzak ülkelere Türk eğitim birlikleri gönderilecek. Yükümlüler de, Türkiye'ye gelmeden askerlik görevlerini, bulundukları ülkedeki Türk birliği içinde yapacak. Böylelikle dövizli askerler, 21 gün süreyle Burdur'a gelmek zorunda kalmayacak.

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, ''Dövizli askerlik mükelleflerinin hizmetlerini mobil eğitim timleriyle yapması konusu, eğer altyapı faaliyetleri, yani yabancı ülkede vereceğimiz eğitim faaliyetleri çözülebilirse, mükelleflerimize büyük hizmet olacaktır'' dedi.

ESKİ BAKAN ÇAKMAKOĞLU ÖNERDİ

Bu konudaki öneri, Milli Savunma eski Bakanı ve MHP Kayseri milletvekili Sabahattin Çakmakoğlu tarafından gündeme getirildi. Çakmakoğlu, ABD, Kanada, Avusturya gibi uzak ülkelere bir eğitim birliği gönderilip, yükümlülerin de Türkiye'ye gelmeden, bu birlik içinde ve bulundukları ülkede kısa dönem askerliklerini yapmalarının sağlanabileceğini vurguladı.

Çakmakoğlu bu önerisini TBMM'deki bütçe görüşmeleri sırasında dile getirdi ve '''Dövizli askerlik yapma imkânları tanıdığımız, yurt dışında yaşayan, Avustralya, Kanada, ABD gibi özellikle bizden uzaktaki ülkelerdeki vatandaşlarımız için, kolaylaştırıcı çareler aranmalıdır. Mesela, o ülkelerle anlaşılarak mütevazı bir askerî eğitim birliğimizi, fasılalarla oralara göndermek suretiyle, bu hizmet sağlanabilir'' dedi. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de, bu öneriyi uygulanabilir buldu ve çalışma başlattı.
Kaynak:(gazeteport)

Güney Kore ve Kuzey Kore, İsviçre'nin Minare Yasağına Karşı

Mehmet Şahin Malatya Millet Vekili
Güney Kore ve Kuzey Kore, İsviçre'nin Uygulamaya Koyduğu Minare Yasağına Karşı Birleşti. Düşman İki Ülkenin 'Minare' Konusunda Uzlaşmasını AK Parti Malatya Milletvekili Mehmet Şahin'in Asya Parlamenterler Asamblesi'nde (Apa) Verdiği Bir Önerge Sağladı.

Tarihe Geçecek Görüşme
Güney Kore ve Kuzey Kore, İsviçre'nin uygulamaya koyduğu minare yasağına karşı birleşti. Düşman iki ülkenin 'minare' konusunda uzlaşmasını AK Parti Malatya Milletvekili Mehmet Şahin'in Asya Parlamenterler Asamblesi'nde (APA) verdiği bir önerge sağladı. Şahin, Endonezya'nın Bandung şehrinde gerçekleşen 41 üyeli APA toplantısında İsviçre'nin yasak kararına karşı verdiği önergeye, Güney Kore ve Kuzey Kore ülkeleri başta olmak üzere Çin, Rusya ve Vietnam gibi Müslüman olmayan üye ülkeler de destek verdi. Şahin'in minare yasağına karşı çıkan önergesi oy birliği ile kabul edildi.

Endonezya'daki toplantıya TBMM APA Türk Grubu Başkanı AK Parti Urfa Milletvekili Emin Önen başkanlığında katılan Türk Grubu'ndan Şahin'in verdiği önergenin kabulü ile minare yasağına yönelik referandum yapan İsviçre ağır bir dille kınandı.

APA'nın İsviçre'ye yönelik kınamada bulunması üzerine Şahin şu açıklamayı yaptı: ''Dünya insan hakları gününü yaşadığımız şu günlerde Asya Parlamenter Asamblesi insan haklarına uygun çok önemli bir karar almıştır. Bu kararla üye ülkeler bu konunun sadece Müslümanları ilgilendiren bir konu olmadığını bir insan hakları konusu olduğunu teyit etmiştir. Bu referandum kararı insan hakları evrensel beyannamesinin 19. maddesine, Avrupa insan hakları sözleşmesinin 9. maddesine de aykırı olduğundan bu konuyu BM ciddiye alacağını umut etmekteyim. Türkiye konum olarak Asya ve Avrupa'nın bağlantı noktasındadır. Zengin tarih birikimiyle dinler arası hoşgörünün temsilcisidir. Türkiye olarak bu referandum eğer kilise veya başka bir dinin sembollerine karşı yapılmış olsaydı yine aynı tepkiyi vermiş olacaktık. Biz insan haklarının referandum maddesi olarak ele alınmasına karşıyız."

Dtp Kapatma Kararı Açıklandı...


Anayasa Mahkemesi, Demokratik Toplum Partisi’nin kapatılmasına karar verdi.


Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç bugünkü toplantının ardından Demokratik Toplum Partisi’nin kapatılmasına karar verildiğini açıkladı.

Kılıç, DTP’nin terör örgütüyle olan eylemleri de değerlendirildiğinde devletin bütünlüğüne yönelik bir odak haline geldiğinin anlaşıldığından kapatılmasına karar verildiğini açıkladı.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç DTP'nin kapatılmasına ilişkin kararın açıklandığı basın toplantısında davanın demokratik açılım sürecine zarar verdiğine yönelik eleştirilere yanıt verdi.

ELEŞTİRİLER HAKSIZ VE ACIMASIZ

Kılıç, "Bu davanın süreci sabote ettiği, kapatma kararının siyasi darbe olarak nitelendirildiği ve zamanlamasının da çok düşündürücü olduğu ifade edildi. Bu eleştiriler çok haksız ve acımasız. Bu dava 2 yılı aşkın bir süredir devam etmektedir. 2 yıldır bu dava ile ilgili olarak birtakım eksiklikler tamamlanmaya çalışıldı. Bizim davaya ilişkin gündemi tespit ederken demokratikleşme süreci ile ilgili herhangi bir değerlendirmemiz asla olmamıştır." dedi.

ANAYASA VE ULUSLARARASI HUKUKA ATIF

Kılıç şöyle devam etti: "Parti kapatmalarla ilgili uluslararası anlaşmaların ve siyasi partiler kanunumuzun ifade ettiği biçimde birtakım ölçülerin olduğunu biliyoruz. Bir siyasi parti, terör, şiddet ve baskı içeren söylemleri kullanma hakkına sahip değildir. AİHM'inde son yıllarda vermiş olduğu kararlarda bu konunun üzerinde açıkça durmuştur. Bunları kabataslak ifade edecek olursak bir siyasi partinin terör ve şiddete yakınlığı, ona açık ve gizli destek verilmesi sözleşmeye asla uygun görülmemiştir. Bu konuda verilmiş kapatma kararları sözleşmeyi iptal olarak görülmemiştir."

ÇÖZÜM YERİ PARLAMENTO

"Bir partinin savunduğu, önerdiği toplumsal projesi ne kadar kutsal olursa olsun yöntem olarak terörle ilişki kurarsa bu projelerinin hiçbir önemi yoktur." diyen Kılıç, kimsenin Anayasa Mahkemesi'nden siyasi bir görev beklememesi gerektiğinin altını çizdi. Siyasilere daha önce yaptığı parti kapatma ile ilgili yasal düzenleme yapılması gerektiği çağrısını anımsatan Kılıç, "Zorlu bir süreçten geçiyoruz. Sorunlarımız ne kadar ağır olursa olsun çözüm yerimiz parlamentodur." dedi.

Sinirli Koca - Kadın Dayak Oranı Azalıyor


1993`te yapılan araştırmanın güncellenmesiyle birlikte ilginç sonuçlara ulaşıldı. Eşinden sürekli dayak yiyen kadınların oranı yüzde 1`e düşerken, ara sıra dayak yiyen erkeklerin sayısında ise artış gözlendi.


Hükümet 1993`ten beri ilk kez Türkiye`deki ailelerin yapısı, ailede şiddet ve bireylerin değer yargılarına ilişkin bir araştırma yaptırdı. Türkiye İstatistik Kurumu`nun, 10 Haziran- 29 Ağustos 2006 tarihlerinde 12 bin 208 hanede 18 yaş üzerinde 24 bin 647 kişiyle görüşerek ve 48 bin 238 kişinin bilgisi alınarak yaptırdığı araştırmada çarpıcı sonuçlara ulaşıldı. 1993 yılındaki Aile Yapısı Araştırması ve sonrasındaki çalışmalarda, Türkiye`de her 100 ailenin 34`ünde kadına yönelik fiziksel şiddetin var olduğu, kadınların yüzde 5`nin eşleri tarafından sık sık fiziksel şiddete uğradığı tespit edilmişti. Erkeklerin ise yüzde 1.2`si zaman zaman eşleri tarafından dövüldüklerini söylemişlerdi. Son araştırmada ise bu konudaki tabuları yıkarak eşlerin birbirlerine uyguladıkları şiddet profili yeniden çizildi. Buna göre:

*

Kadınların yüzde 1`e yakını eşiyle anlaşmazlık yaşaması durumunda bunun karşılığının fiziksel şiddet olduğunu söyledi.

* Kadınların yüzde 3.2`si bunun bazen, yüzde 3.6`sı çok nadir olduğunu ifade etti.

* Kadınların yüzde 1.9`u anlaşmazlık durumunda eşinin evi terk ettiğini, yüzde 7.3`ü küstüğünü, yüzde 31.3`ü sesini yükselttiğini, yüzde 22`si ise sessiz kaldığını söyledi.

* Eşinden sürekli dayak yiyen erkeklerin oranı binde 3`e çıktı. Erkeklerin yüzde 1.7`si ise nadiren dayak yediğini belirtti

Türkiye'de işçi aranan sektörler - son yeni işçi arayan yerler


Türkiye İş Kurumunun (İŞKUR) araştırmasına göre, Türkiye’de toplam istihdamın bir yıl sonra yüzde 0,02 oranında azalacağı öngörülüyor.

İŞKUR, iş gücü piyasasındaki mevcut durumu ve değişmeleri tespit ederek, bunların iş gücü ihtiyacı üzerindeki etkilerini ortaya koymak amacıyla 2009 yılı 1. Dönem "İşgücü Piyasası Araştırması" gerçekleştirdi.

Bu çerçevede, 17 Nisan-30 Mayıs 2009 tarihleri arasında Türkiye’de 81 ilde tüm kamu ve özel işyerlerinde "İşgücü Piyasası Bilgileri Anketi"
uygulaması yapıldı. Anketi Türkiye genelinde toplam 275 bin 99 işyeri doldurdu. Söz konusu işyerlerinde toplam 4 milyon 872 bin 408 kişinin çalıştığı tespit edildi.

İŞKUR tarafından yayımlanan araştırma sonuç raporuna göre, Türkiye’de toplam istihdamın bir yıl sonra yüzde 0,02 oranında azalacağı öngörülüyor.
Anketin yapıldığı dönemde 23 bin 126 açık iş tespit edildi. En fazla açık iş beden işçisi olarak belirlendi.

ÇALIŞANLARIN SADECE YÜZDE 24’Ü KADIN

Rapora göre, çalışanların yüzde 76’sını erkekler, yüzde 24’ünü de kadınlar oluşturuyor. Kadınların yüzde 14,9’u tekstil ve tekstil ürünleri imalatı
sektöründe çalışıyor. Toplam çalışanlar içerisinde sadece sağlık işleri ve sosyal hizmetler sektöründe çalışan kadın sayısı erkek sayısından fazla bulunuyor.

Erkek çalışanlar genel beden işçisi, temizlik beden işçisi, satış elemanı, inşaat beden işçisi, büro memuru, güvenlik görevlisi, temizlik
görevlisi, bankacılık, yük şoförü ve garson mesleklerinde yoğunlaşıyor.
Kadınların en fazla çalıştığı meslekler ise genel beden işçisi, bankacılık, büro, satış elemanı, temizlik işçisi, temizlik görevlisi, sekreter,
öğretmen, el ve makine dikişçisi ve konfeksiyon işçisi olarak sıralanıyor.

EN FAZLA AÇIK BULUNAN İŞLER

Araştırmaya göre, mevcut açık işlere bakıldığında genel beden işçisi, yolcu taşıma şoförü, makineci (dikiş), satış elemanı, garson, dikiş makinesi
operatörü (kumaş), bilgi işlem destek uzmanı, inşaat işçisi, güvenlik görevlisi ve temizlik görevlisi işleri öne çıkıyor.

Acil tıp uzmanı, turizm elemanı, bankacılık meslek elemanı, hemşire, kasap, sekreter, diğer tıp doktorları, TIR şoförü gibi işler de de önemli
miktarlarda açık bulunuyor.

Açık bulunan meslekler ile temininde güçlük çekilen meslekler arasında paralellik görülürken, temininde güçlük çekilen ilk 10 meslek "beden işçisi
(genel), şoför (yolcu taşıma), makineci (dikiş), şoför (yük taşıma), güvenlik görevlisi, satış elemanı, hemşire, dikiş makinesi operatörü, garson ve temizlik görevlisi" olarak sıralanıyor.

Önümüzdeki dönemde istihdamda en çok artış beklenen meslekler; konfeksiyon işçisi, kasiyer, güvenlik görevlisi, dikiş makinesi operatörü ve
telefon santral operatörlüğü olarak belirlenirken, toplam istihdamda en fazla azalış beklenen meslekler; turizm otelcilik elemanı, beden işçisi, turizm ve otel işletmeciliği elemanı ve temizlik elemanı meslekleri oldu.

Araştırmanın sonuç bölümünde, aktif istihdam politikalarında, işgücü ihtiyacı duyulan ve temininde güçlük çekilen mesleklere yöneltilmesi gerektiği
belirtildi ve şu önerilerde bulunuldu:

"İşgücü ihtiyacı duyulan mesleklerde mesleki eğitim kursları açılması ve bu kurslarda işgücü piyasasının aradığı nitelik ve becerilere yönelik eğitim verilmelidir. İş ve meslek danışmanlığı faaliyetleri ile işsizler ve öğrenciler işgücü piyasasının eleman ihtiyacı duyduğu mesleklere yönlendirilmelidir. İstihdamdan kopacak işgücü de önceden göz önüne alınıp gerekli önlemler alınmalıdır."

Rapora göre Türkiye’de en fazla açık bulunan 25 iş ve bu işlerdeki açık sayısı şöyle:

MESLEK TOPLAM AÇIK
Beden İşçisi (Genel) 2.686
Şoför (Yolcu Taşıma) 1.079
Makineci (Dikiş) 886
Satış Elemanı 577
Garson 444
Dikiş Makinesi Operatörü 435
Bilgi İşlem Destek Uzmanı 399
İnşaat İşçisi 395
Güvenlik Görevlisi 364
Temizlik Görevlisi 352
Konfeksiyon İşçisi 345
Yük Taşıma Şoförü 332
Acil Tıp Uzmanı 324
Büro Memuru 319
Bilgisayar İşletmeni 297
Turizm Elemanı 284
Pazarlamacı 242
Temizlik İşçisi 238
Bankacılık Meslek Elemanı 236
Çiçek Yetiştirme İşçisi 233
Hemşire 222
Terzi, Dikişçi, Döşemeci 204
İnşaat Kalfası 192
İş Makineleri Opetarötü 169
Aşçı 160
TOPLAM AÇIK 23.126

Türkiye Avrupa Birliği ( AB ) Üyeliği için Seneler Gerekli


Avrupa Parlamentosu Başkanı Jerzy Buzek, "kültürel mirasının, Türkiye'nin AB sürecini zora soktuğunu" öne sürdü.

İspanya'nın El Pais gazetesinde yayımlanan röportajında Buzek, AB'nin genişleme sürecinde "Türkiye'nin farklı bir yeri" bulunduğunu belirterek, "Türkiye'nin katılım kriterlerini tamamlaması için onlarca yıl gerektiğini ifade etti.

Türkiye'nin önemli tarihi bulunan büyük bir ülke olduğunu söyleyen Buzek, "Ama kültürel mirası, Türkiye'nin AB sürecini zora sokuyor" dedi.

Buzek, AB'nin Balkanlar'daki genişleme sürecinin her ülkeye göre tek tek ele alınması gerektiğini de kaydederek, "Balkan ülkelerini demokrasiye sıkı sıkıya bağlayıp AB'ye katmak, yeniden aralarında kavga etmelerini önlemeye yarayacaktır. Ama başka ülkeler de var. Ukrayna, Gürcistan ve bir gelecekte Rusya. Bunlar, Avrupa'nın istikrarı için çok önemli" diye konuştu.
 
Support :
Copyright © 2012. Güncel Malatya Haberleri - Eğlenceli Haberler - Tüm Hakkı Saklıdır.
Site Dizayn by Webtam Malatya Haber Site Yayın Akışı