Uluslararası yalan atma yarışmasında üç ülke finale kalır, Almanya, Fransa ve Türkiye... Türkiye´yi temsilen de Nam-ı Kemal oradadır. Jüri yarışma konusunu ortaya atar: Batan bir gemidekileri nasıl kurtarırsınız? Önce Alman Palavracı dizer yalanları: - Ben çok iyi bir yüzücüyümdür. Gemideki bütün insanları yarım saat gibi kısa bir sürede gide-gele, gide-gele karaya taşırım. - ohaaa der Fransız ve bu sefer o başlar: - Ben de sıçarak büyük bir ada oluştururum ve insanları o adaya çıkartarak kurtarırım! Sıra Nam-ı Kemal dedir oda okkalı bir yalan söyler: - Bende de öyle bir şey var ki onu şöyle gemiden karaya doğru bir uzattım mı köprü olur ve bu insanları köprüden geçirir kurtarırım. - Çüşşş... der Fransız, hiç o kadar büyük şey olur mu? Bizimki cevap verir: - Öyle *öte böyle şey!
Nam-ı Kemal Fıkraları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Nam-ı Kemal Fıkraları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Karpuz taşımaca
Nam-ı Kemal, Japon, Alman ve İngiliz en çok kimin karpuz taşıyacağı üzerine iddiaya girerler. Jopon der ki: - Ben iki tane taşırım.. Koltuklarımın altına birer tane alarak. İngiliz der: - Ben de 4 tane taşırım.. İki tane koltuk altlarıma, iki de omuzlarımın üstüne alırım. Alman da der ki: - Ben de beş tane taşırım.. Herkes şaşırır nasıl taşırsın? - İki tane koltuk altına alırım, iki tane omuzlarımın üstüne, bir tane de önüme takarım demiş. Sıra Nam-ı Kemal e gelmiş, o da 9 tane taşırım demiş.. Nasıl? demişler.. - İki tane koltuk altına, iki tane omuzlarıma alırım.. Almanı da önüme takarım.
Kategorize:
Nam-ı Kemal Fıkraları
O dışarda
Ülkenin birinde çok azgın bir kadın varmış, kimse bu kadını cinsel doyuma ulaştıramamış! En sonunda akıllara Nam-ı Kemal gelmiş olsa olsa bu işi o becerir demişler ve onu çağırmışlar.. Nam-ı Kemal´in de Ben bu işi ancak karanlık bir odada yaparım diye özel bir isteği olmuş.. Neticede Nam-ı Kemal ve kadın karanlık bir odada başlamışlar sevişmeye... 1 saat, 2 saat 3,5,7,10,15,20 saat olmuş ikisinde de tık yok... 24 saat sonra kadın artık pes etmeye başlamış ve seslenmiş: - Yeter artık Nam-ı Kemal yeter, ben öldüm! - Ne Nam-ı Kemal´ı abla ben Recep! - Recep mi? Peki Kemal? O nerde? - O dışarda bilet kesiyo abla
Kategorize:
Nam-ı Kemal Fıkraları
Sıfırdan
Bir kadınla en çok kimin birlikte olabileceği konusunda bir yarışma yapılıyormuş, dayanırsa kadın dayanamazsa yarışmacı büyük ödülü alacakmış. Nam-ı Kemal de oradaymış. Her postadan sonra da duvara çarpı atılıyormuş. Alman başlamış 1,2,3.. tıkanmış. İngiliz başlamış 3,5,7.. o da tıkanmış. Fransız 15,20.. derken o da kalmış. Bizim Nam-ı Kemal başlamış 70,80,90 derken durmak bilmiyor. Bakmış kadın iş kötü, Nam-ı Kemal in duracağı yok, 95.yi yaparken yok efendim bu 94. diye tutturmuş. Nam-ı Kemal, Olur mu hanfendi 95 oldu, burada boşuna mı çarpı atıyoruz, sayıyoruz dese de kadın dinlemiyor, hayır bu daha 94. diyormuş. En sonunda bizimki zıvanadan çıkmış: - Başlarım şimdi çarpına da sana da, sil hepsini sıfırdan başlıyoruz.
Kategorize:
Nam-ı Kemal Fıkraları
Kalıp Kalıp
Nam-ı Kemal karısıyla gerdeğe girdiği gün çok telaşlıymış. Çünkü dalgası iş yapmıyormuş. Bunun üzerine doktordan bu işe bir çare bulmasını istemiş. Doktor:
-"Sen şimdilik biberon ve sütle idare et" demiş.
Nam-ı Kemal de bunu uygulamış. Karısı hamile kalınca. Hastaneye götürmüş. Karısını hemen doğuma alan doktor Nam-ı Kemal e bunun nasıl olduğunu sormuş. Ama Nam-ı Kemal de bilmiyormuş.
İki saat sonra ameliyat bitmiş.
Ve Nam-ı Kemal telaşlı bir şekilde doktora kız mı oğlan mı diye sormuş.
Doktorda sinirli bir şekilde
-Ne diyon lan o*o*pu çocuğu iki saatten beri kalıp kalıp peynir çıkıyor.
-"Sen şimdilik biberon ve sütle idare et" demiş.
Nam-ı Kemal de bunu uygulamış. Karısı hamile kalınca. Hastaneye götürmüş. Karısını hemen doğuma alan doktor Nam-ı Kemal e bunun nasıl olduğunu sormuş. Ama Nam-ı Kemal de bilmiyormuş.
İki saat sonra ameliyat bitmiş.
Ve Nam-ı Kemal telaşlı bir şekilde doktora kız mı oğlan mı diye sormuş.
Doktorda sinirli bir şekilde
-Ne diyon lan o*o*pu çocuğu iki saatten beri kalıp kalıp peynir çıkıyor.
Kategorize:
Nam-ı Kemal Fıkraları
Sırayı Şaşırmak
Zenginler kulübü özel bir yarışma düzenlemişti. Açık havada yapılacak olan bu yarışmanın etapları şu şekildeydi, ortada bir masa ve masanın üzerinde çok sert bir içki var, yarışmacı bu içkiyi bir dikişte içecek, ondan sonra koşarak karşıdaki mağaraya girecek, mağaranın içinde çok vahşi bir ayı var, bu ayının ensesine bir tokat vurup mağaranın diğer kapısından dışarı çıkacak ve dışarda bekleyen çok güzel bir kadınla sevişecekti. Bu etapları tamamlayabilen yarışmacı birinci olacaktı.
İlk olarak Alman yarışmacı tezahüratlar içinde masanın yanına geldi, seyircileri selamladıktan sonra içkiyi kafasına dikti. Fakat içki o kadar sertti ki Alman bunu içer içmez olduğu yere yığılıp kaldı.
İkinci olarak masanın başına Fransız geldi, o da seyircileri selamladıktan sonra kendinden gayet emin bir şekilde içkiyi kafasına dikip mağaraya doğru fırlamış fakat tam mağaranın ağzına geldiğinde içkinin tesiriyle sızıp kalmıştı. Onu da alıp götürdüler.
Son olarak Namı Kemal masanın yanına gelmişti. Diğer yarışmacılar iri yarı izbandut gibi adamlar olduğu halde, Namı Kemal ufak tefek, tok karnına 48 kg. gelen bir adamdı. Seyirciler epey gülüşmüşlerdi fakat bizimki gayet kendinden emin bir şekilde içkiyi kafasına dikip gözlerini 15-20 saniye kapalı tuttuktan sonra yıldırım gibi fırlayıp mağaradan içeri girmişti.
Biraz sonra içerden hırıltılar, gürültüler, bağrışmalar feryatlar gelmeye başlamıştı. Aradan 20 dakika geçti yarışmacı ortada yok, 30 dakika yok derken tam 45 dakika sonra diğer kapıdan kan-ter içinde çıkan yarışmacı, elinin tersiyle alnındaki teri silerek :
- Nerede ensesine vurulacak kadın?
İlk olarak Alman yarışmacı tezahüratlar içinde masanın yanına geldi, seyircileri selamladıktan sonra içkiyi kafasına dikti. Fakat içki o kadar sertti ki Alman bunu içer içmez olduğu yere yığılıp kaldı.
İkinci olarak masanın başına Fransız geldi, o da seyircileri selamladıktan sonra kendinden gayet emin bir şekilde içkiyi kafasına dikip mağaraya doğru fırlamış fakat tam mağaranın ağzına geldiğinde içkinin tesiriyle sızıp kalmıştı. Onu da alıp götürdüler.
Son olarak Namı Kemal masanın yanına gelmişti. Diğer yarışmacılar iri yarı izbandut gibi adamlar olduğu halde, Namı Kemal ufak tefek, tok karnına 48 kg. gelen bir adamdı. Seyirciler epey gülüşmüşlerdi fakat bizimki gayet kendinden emin bir şekilde içkiyi kafasına dikip gözlerini 15-20 saniye kapalı tuttuktan sonra yıldırım gibi fırlayıp mağaradan içeri girmişti.
Biraz sonra içerden hırıltılar, gürültüler, bağrışmalar feryatlar gelmeye başlamıştı. Aradan 20 dakika geçti yarışmacı ortada yok, 30 dakika yok derken tam 45 dakika sonra diğer kapıdan kan-ter içinde çıkan yarışmacı, elinin tersiyle alnındaki teri silerek :
- Nerede ensesine vurulacak kadın?
Kategorize:
Nam-ı Kemal Fıkraları
Kırmızı Mendil
Bir yarışma düzenlenir,Türkiyeyi temsilen Nam-ı Kemal katılır. Amaç en uzun *iki olanı 1.seçmek. Yarışma başlar, Fransız çıkarır masaya kor:60cm. Herkes alkışlar sesler yükselir v.s. Sıra Almandadır, kendinden emin bir şekilde oda çıkarır 90cm. Sesler daha da yüksek çıkar. Son yarışmacı Nam-ı Kemal e gelir sıra. Açar ve masaya kor. Ama oda ne! 5-6cm kadar bizimkinin *iki. Herkes güler yuhalar. Nam-ı Kemal elini cebine atar ve kırmızı bir mendil çıkarır. Mendili *ikinin biraz önünde sallar *iki oraya kadar uzar, mendili biraz daha *ikinin uzağında sallar ve hoop *iki mendilin yanında. En son mendili topak yapar ve atabildiği kadar uzağa atar: Hadi git getir oğlum.
Kategorize:
Nam-ı Kemal Fıkraları
Alaman
Namik-kemal, alman ve ingiliz kampa gidiyorlar. Her aksam ayni cadirda yatarlar. ingiliz ortada Namik Kemal arkasinda almanda önunde yatiyormus.Namik kemal her aksam ingilizi yapıyormuş.
.. Bir gun ingiliz hastalanir önceden cadira gidip yatar onun icin alman ortada yatar. bizim Namik gelir almanı tam yapacakken alman bagirir: Namik ben alaman ben alaman diye. Namik ta hastır lan hergun aliyonda bugun niye alamiyon.....
.. Bir gun ingiliz hastalanir önceden cadira gidip yatar onun icin alman ortada yatar. bizim Namik gelir almanı tam yapacakken alman bagirir: Namik ben alaman ben alaman diye. Namik ta hastır lan hergun aliyonda bugun niye alamiyon.....
Kategorize:
Nam-ı Kemal Fıkraları
İnfilak
Bir gün Nam-ı Kemal bir komutanın kızına aşık olmuş, komutan kızını vermemiş ve bir şart sunmuş demiş ki kızımı ..kince *mından kıvılcım çıkaracaksın demiş. Nam-ı Kemal kabul etmiş. Komutan ne yaptığını kendisine bildircek adamlar koymuş Nam-ı Kemal in arkasına. Nam-ı Kemal ne yapacağını düşünmeye koyulmuş. Bir gece dolaşırken yolda bi ateş böceği görmüş ve aklına bi fikir gelmiş. Gitmiş komutanın kızını almış yanına gece yarısı götürmüş ormana. Bu arada bir sürü ateş böceği toplamış bi poşetin içine kıza bi soktukça bi ateş böceğini havaya atıyormuş, arkasındaki komutanın adamlarıda onu kıvılcım zannediyormuş ve komutana sokuş bir kıvılcım bir diye söylüyormuş sokuş 2 kıvılcım 2 sokuş 3 kıvılcım 3.... Nam-ı Kemal tam 31e gelince boşalmış ve elindeki poşeti salıvermiş. Poşetteki ateş böcekleri etrafa yayılmış. Arkasındaki adamlar da komutana haber vermiş. sokuş 31 *m infilak etti...
Kategorize:
Nam-ı Kemal Fıkraları
Sinek
Bir gun Nam-ı Kemal nasıl olduysa şeyinden rahatsızlanmış ve hastaneye
yatmış. Şeyini alçıya almışlar bunun. Gel zaman git zaman
odaya bir sinek girmiş ve tam alçılı organın açık kısmına (tepesine)
konmus. Tabii N.Kemal rahatsız.. Hemen hemşireyi cağırmış.
Hemşire demiş şu sineği kovalar mısın. Hemşire bakmış yetişilecek gibi degil merdiven aramış yok. En sonunda zıplayarak kovmaya
karar vermiş. Bir zıplamış sineği ıskalamış N.Kemal in şeyinden kayarak yaralanmadan yere inmiş. Bir daha, bir daha nafile sinek hala
orada. Bir kaç kere daha deneyip N.Kemal e donup: Nam-ı Kemal bey kusura bakmayın
yetişemiyorum demiş. N.Kemal de: Hemşire hanım bir kere
daha zıplarsan tavana yapıştıracam o sineği.
yatmış. Şeyini alçıya almışlar bunun. Gel zaman git zaman
odaya bir sinek girmiş ve tam alçılı organın açık kısmına (tepesine)
konmus. Tabii N.Kemal rahatsız.. Hemen hemşireyi cağırmış.
Hemşire demiş şu sineği kovalar mısın. Hemşire bakmış yetişilecek gibi degil merdiven aramış yok. En sonunda zıplayarak kovmaya
karar vermiş. Bir zıplamış sineği ıskalamış N.Kemal in şeyinden kayarak yaralanmadan yere inmiş. Bir daha, bir daha nafile sinek hala
orada. Bir kaç kere daha deneyip N.Kemal e donup: Nam-ı Kemal bey kusura bakmayın
yetişemiyorum demiş. N.Kemal de: Hemşire hanım bir kere
daha zıplarsan tavana yapıştıracam o sineği.
Kategorize:
Nam-ı Kemal Fıkraları
Karpuz
Nam-ı Kemal, Japon, Alman ve İngiliz en çok kimin karpuz taşıyacağı üzerine iddiaya girerler. Japon der ki: Ben iki tane taşırım koltuklarımın altına alarak. İngiliz der: Bende 4 tane tasırım iki koltuk altına ikide omuzumun üstüne alırım. Alman da der ki: Bende beş tane taşırım herkes şaşırır nasıl taşırsın ya? İki tane koltuk altına, iki tane omuzlarımın üstüne, bir tanede tarragima takarım demiş. Sıra Nam-ı Kemal e gelir, Nam-ı Kemal der bende 9 tane taşırım iki koltuk altına, iki omuzlarıma, Almanıda tarragıma takarim.
Kategorize:
Nam-ı Kemal Fıkraları
Hizmetçi
Fransa krallığında saraya hizmetçi aranıyormuş. Deneme için baş vuranlar arsından sınavı nam-ı kemal kazanmış ve işe alınmış. Aradan daha bir saat bile geçmeden nam-ı kemal doğruca kralın huzuruna çıkmış ve "efendim beni işe aldınız teşekkür ederim lakin benim bir kusurum var" demiş kıral nedir evladım senın kusurun dıye sorunca nam-ı kemal ismim efendim demiş, kral yenıden pekı nedır oğlum senın ısmın dıyınce nam-ı kemal de sik efendim demiş. Bunun üzerine kral "sorun değil yeterki kraliçe ve prensesin bundan haberi olmasın dıyerek nam-ı kemalı yollamıs. Bu olaydan sonra nam-ı kemal kralıceye isminin am , prensesede köfte oldugunu söyler. Gel zaman gıt zaman bır gun aksam yemegınde köfte cıkar prenseste en sevdiği yemek olan köftelerı yedıkce yer. Kralıçe hernekadar "kızım bukadar çok köfte yeme aksam senı sıkar" desede prenses yemege devam eder. Gece yarısı olup herkez yatmaya cekıldıgınde nam-ı kemal doğruca prensesın odasına gıderek baslar sıkıstırmaya, prenses hemen "anne anneeeeee köfte beni sıkıyor" diye bagırmaya başlar. Kraliçe "kızım ben sana okadar yeme, gece sıkar dıye söylemıstım"der prenses "anne bu hızmetcı köfte" dıye bagırır. Kralıce kızının odasına geldıgınde nam-ı kemalı gorur gormez avazı cıktıgı kadar bagırır "bey beeeeeeeyyyyy yetiş kızımın bacakları arasında am var" kral "saçmalama hanım başka ne olacak" dıye kralıceyı azarlar. Kralıce olayı krala ızah edene kadar nam-ı kemal işini bıtırmıs ve balkondan atlayarak kacmaya baslamıs bunu gören kralda derhal balkona cıkarak bagırmaya baslamıs "ey ahaliiii toplanıııınnn" butun halk toplanmış " siki tutuuuuuuunnnnnn" herkez sıkı tutmus "kafasını kesııııııııınnnnnnn" herkez kafasını kesmıs.
Kategorize:
Nam-ı Kemal Fıkraları
Nam-ı Kemalin Boynuzu
Nam-ı Kemal sarayın bahçesinde çobanlık yapıyormuş. Bu ara padişahın kızı ile sevişiyormuş. Bunu duyan padişah sarayın kapılarını Nam-ı Kemale kapatmış. Bizim Nam-ı Kemal sarayın duvarından bir delik açmış ve kızla burada sevişiyormuş. Birgün padişah kızı iş başında görmüş.
-Kızım ne yapıyorsun orada?
Kız:
-Baba götümde çıban bitti keçiye yalatıyordum . İyi gelirmiş diyorlar.
Padişah:
-Kızım benimkinde de çıban bitti bende yalattırayım.
Neyse padişah götünü deliğe koymuş birden çekmiş. Kızı:
Ne oldu baba?
-Keçi boynuzlarını soktu kızımmmmmm!
-Kızım ne yapıyorsun orada?
Kız:
-Baba götümde çıban bitti keçiye yalatıyordum . İyi gelirmiş diyorlar.
Padişah:
-Kızım benimkinde de çıban bitti bende yalattırayım.
Neyse padişah götünü deliğe koymuş birden çekmiş. Kızı:
Ne oldu baba?
-Keçi boynuzlarını soktu kızımmmmmm!
Kategorize:
Nam-ı Kemal Fıkraları
Al Onu
Bir gün trende Nam-ı Kemal, Çinli ve Japon bir araya gelip hünerlerini ortaya koymaya karar verirler.
Japon
-Ben bu zarfa sevgilimin baş harfini yazdığımda herkes anama gittiğini anlar demiş.
Çinli
-Ben bu zarfa evimin nosunun son rakamını yazsam anama gittiğini anlar demiş.
Bunun üzerine Nam-ı Kemal.
-O bir şey mi ben bu zarfı kime göstersem anama gittiğini anlar demiş.
Herkes şaşırmış ve yapmasını istemiş.
Nam-ı Kemal de zarfı nah işareti yaparak karşı vagondaki birine göstermiş.
Adamda Nam-ı Kemal dönüp;
-Al onu anana gönder...
Japon
-Ben bu zarfa sevgilimin baş harfini yazdığımda herkes anama gittiğini anlar demiş.
Çinli
-Ben bu zarfa evimin nosunun son rakamını yazsam anama gittiğini anlar demiş.
Bunun üzerine Nam-ı Kemal.
-O bir şey mi ben bu zarfı kime göstersem anama gittiğini anlar demiş.
Herkes şaşırmış ve yapmasını istemiş.
Nam-ı Kemal de zarfı nah işareti yaparak karşı vagondaki birine göstermiş.
Adamda Nam-ı Kemal dönüp;
-Al onu anana gönder...
Kategorize:
Nam-ı Kemal Fıkraları
Mektup Kime
İngiliz Fransız ve Nam-ı Kemal trende yolculuk ederken İngiliz kendi posta sistemlerinin çok hızlı olduğunu söyler buna karşılık Fransız kendi sistemlerinin daha hızlı olduğunu ve 1 günde postanın alıcıya ulaştığını belirtir. Nam-ı Kemal de onlara elindeki mektubu gösterir ve bunu anında köyüne göndereceğini belirtir. İngiliz ve Fransız şaşırarak izlerler Nam-ı Kemal trenden dısarı bakar ve koyun otlatan çobana elini sallar ve "bu kime bu kime?" Çoban da karşılık verir "ananaa ananaa..."
Kategorize:
Nam-ı Kemal Fıkraları
Maymun 2
Bir Fransız Bir İngiliz Birde bizim Nam-ıKemal`i ayrı ayrı adalara atmışlar yanlarına da birer maymun vermişler bunlardan nasıl bir nesil türeyecek diye merak etmişler aradan 5 yıl geçmiş bilim adamları Fransız`ın bulunduğu adaya gitmişler yarı maymun yarı insana tombul bakımlı bir çocuk bulmuşlar sevinmişler oradan, İngiliz`in bulunduğu adaya gitmişler oda aynı birde bizim Nam-ı Kemal`in bulunduğu adaya gitmişler bakmışlar ki bakımsız ,cılız ,kötü bakımlı, ne insana nede maymuna beziyor bilim adamları şaşırmış bizimkine sormuşlar bu ne hal namık İngiliz ve Fıransız`ın çocuklarını anlatmışlar Namık demişki
-Eee banada dişi maymun verseydiz ben daha iyisini yapardım erkek maymundan bukadar oluyor.
-Eee banada dişi maymun verseydiz ben daha iyisini yapardım erkek maymundan bukadar oluyor.
Kategorize:
Nam-ı Kemal Fıkraları
Yarışma
Birgün padişah bir yarışma düzenlemiş. Kızını halkın önünde soyunduracak ve dalgası kalkmayana büyük miktarda altın verecekmiş. Ülkenin her yerinden yarışmaya katılanlar olmuş ve tabi bizim Nam-ı Kemal de durur mu o da katılmış ama diğerlerinden daha hazırlıklı gelmiş. Şeyini, kalkmasın diye bacağına dolamış!!
Neyse yarışma başlamış. Padişahın kızıda ne öyle, güzeller güzeli taş gibi bir vücut, dayanılacak gibi değil...
Hal böyle olunca da herkesin şeyi kalkar kurşuna dizilir, bizim Nam-ı Kemal in bacağı kalkar topa tutulur!
Neyse yarışma başlamış. Padişahın kızıda ne öyle, güzeller güzeli taş gibi bir vücut, dayanılacak gibi değil...
Hal böyle olunca da herkesin şeyi kalkar kurşuna dizilir, bizim Nam-ı Kemal in bacağı kalkar topa tutulur!
Kategorize:
Nam-ı Kemal Fıkraları
Göbekmi Bebekmi
Bir gün Nam-ı Kemal yolda giderken bir bayan görür ve derki:
- Bayan önünüzdeki göbek mi bebek mi?
Kadında "bebek" der.
Nam-ı Kemal de:
- Aletini versem bir tanede bana yapar mısın?
- Bayan önünüzdeki göbek mi bebek mi?
Kadında "bebek" der.
Nam-ı Kemal de:
- Aletini versem bir tanede bana yapar mısın?
Kategorize:
Nam-ı Kemal Fıkraları
Boşalma
Boşalma yarışması yapılır. İngiliz Fransız ve doğal olarak Nam-Kemal. İngiliz gelip çeker. spiker sayar: 1kova, 2 kova, 3 kova tıkandı. Fransız çeker: 5 kova, 6 kova, 7 kova Nam-ı kemal çeker: 10 kova, 11 kova, 12 kova 1.tribün, 2. tribün, 3.tribün, 4. tribün glugluglu.
Kategorize:
Nam-ı Kemal Fıkraları
Sör Heykeli
Nam-ı kemal Fransiz arkadaşıyla bir gün Fransayi gezerken bakmışlarki bir sör heykelinin altında Türk bir elinde bir parca ekmek sarılmış ekmeği yiyor diger eliylede mikini tutuyor, Fransız hemen atılır ve nam-ı kemale doner
bak ustad sizin Türklerin haline bizim sör heykeli dahi sizin Türklerin rezilliğini gösterir gibi duruyor.
Nam-ı kemal hemen atılır derki,
yok üstad bizim Türk ekmegi yiyor sizin sörde bir parça ekmek istiyor, bizim Türkde alda mikimi ye diyor.
bak ustad sizin Türklerin haline bizim sör heykeli dahi sizin Türklerin rezilliğini gösterir gibi duruyor.
Nam-ı kemal hemen atılır derki,
yok üstad bizim Türk ekmegi yiyor sizin sörde bir parça ekmek istiyor, bizim Türkde alda mikimi ye diyor.
Kategorize:
Nam-ı Kemal Fıkraları