.jpg)
.jpg)
.jpg)
Geçen yaz başlayan bir trend devam ediyor; devasa çadırlarda kalıp, özgür ve doğayla içiçe bir tatil yapmak. Özellikle Avrupa'nın kaymak tabakasının bu yeni merakını herhalde ataları göçebe olup "Yurt" denen çadırlarda köklenmiş bir kültürün torunları olan bizler kadar hakkıyla tadını çıkartamaz.
Birkaç sene öncesine kadar Afrika'da özel villalarda tatil yapan dünya sosyetesi, geçen sene ile birlikte ultra-lüks çadırları tercih etmeye başladı. But tür tatil tesislerinin en popüler olanlarından biri de Tanzanya'daki Nduara Loliondo. Orta Asya göçebe kültürünü feyz alarak halen Moğolistan'da kullanılan Yurt çadırlarından lüks bir kamp yaratılmış.
Kamp Serengeti ekosisteminin bir parçası olmakla beraber Ulusal Doğal Park'ın dışında yer alıyor - ki bu bir Massai'nin rehberliğinde yeşil düzlüklerde, akasyalarla benzenmiş ırmak boylarında yürüyüşler ve heyecanlı gece sürüşleri vaad eden muhteşem bir safari macerası anlamına geliyor.
Çadırlar beyaz, aydınlık, havadar ve adtea bir sirk için tasarlanmışçasına çılgınca büyük ve gerçekliğinden şüphe ettiren güzellikteki uçsuz bucaksız manzaralarıyla eşi olmayan bir deneyim sunuyorlar.
Hem sıcak hem soğuk su imkanıyla tam donanımlı banyolar da standart özellikler arasında bulunuyor. 12 kişilik kamp özel ve hatta rezerve bir dinlenme imkanı sunarak, sıcacık bir romantizm için uygun bir ortam vaad ediyor. Her gece yakılan kamp ateşinin başında, konforlu ağaç şezlongların bir kadeh Stellenbosch şarabının ve taze meyvaların eşliğinde bizleri beklediğini düşünmek bile insana heyecan veriyor.
Eğer rahatınıza düşkünseniz ama aynı zamanda doğayı seviyorsanız ve turist kalabalıklarında hoşlanmıyorsanız burası tam size göre.
Birkaç sene öncesine kadar Afrika'da özel villalarda tatil yapan dünya sosyetesi, geçen sene ile birlikte ultra-lüks çadırları tercih etmeye başladı. But tür tatil tesislerinin en popüler olanlarından biri de Tanzanya'daki Nduara Loliondo. Orta Asya göçebe kültürünü feyz alarak halen Moğolistan'da kullanılan Yurt çadırlarından lüks bir kamp yaratılmış.
Kamp Serengeti ekosisteminin bir parçası olmakla beraber Ulusal Doğal Park'ın dışında yer alıyor - ki bu bir Massai'nin rehberliğinde yeşil düzlüklerde, akasyalarla benzenmiş ırmak boylarında yürüyüşler ve heyecanlı gece sürüşleri vaad eden muhteşem bir safari macerası anlamına geliyor.
Çadırlar beyaz, aydınlık, havadar ve adtea bir sirk için tasarlanmışçasına çılgınca büyük ve gerçekliğinden şüphe ettiren güzellikteki uçsuz bucaksız manzaralarıyla eşi olmayan bir deneyim sunuyorlar.
Hem sıcak hem soğuk su imkanıyla tam donanımlı banyolar da standart özellikler arasında bulunuyor. 12 kişilik kamp özel ve hatta rezerve bir dinlenme imkanı sunarak, sıcacık bir romantizm için uygun bir ortam vaad ediyor. Her gece yakılan kamp ateşinin başında, konforlu ağaç şezlongların bir kadeh Stellenbosch şarabının ve taze meyvaların eşliğinde bizleri beklediğini düşünmek bile insana heyecan veriyor.
Eğer rahatınıza düşkünseniz ama aynı zamanda doğayı seviyorsanız ve turist kalabalıklarında hoşlanmıyorsanız burası tam size göre.
